The Postman Dreams
Postacının Rüyaları
Prada, Prada Galleria çantanın başrolde olduğu, Amerika’nın hayal gücü en geniş sinemacılarından Autumn de Wilde’ın mizah dolu beş kısa filmden oluşan serisi The Postman Dreams’i sunar.
Sinema bugün komedi ve saplantıyı araştırmak için bir oyun alanı haline geldi. Beş filmin bir seri olarak ve istenen sırayla izlenmesine imkan veren bu yeni kısa format, Prada filmleri için yeni bir paradigma.
Zaman ve mekan duygusunun tümüyle bulanıklaştığı, hayal ve gerçek kavramlarının çöktüğü olağanüstü, yeni bir gerçekliğe giriyoruz.
Postacı, günümüzün e-posta dünyasında kişisel iletişimin metaforu. Filmde Los Angeleslı yeni nesil çingene grubu The Blasting Company de stratejik bir rol oynuyor. Justin ve Josh Petrojvic kardeşler tarafından kurulan grup, topluluk ve yer değiştirme çağrışımlarıyla rafine ve beklenmedik bir atmosfer oluşturuyor. Müzik, Wilde’ın ustalıklı sanatında şakacı bir şekilde kalıba dökülmüş birden fazla zaman ve tarzın verdiği gerçeküstülük duygusunu artırıyor.
The Postman
Hikaye, kendi halinde bir postacıyla başlıyor. Fırsat buldukça sıra dışı hayallere dalan sıradan bir adam. Bu monoton dünya, kahramanımızın renkli karakterlerden oluşan bir geçit töreni başlatarak çılgın yerleri ayağımıza getirmesiyle ortadan kayboluyor.
The Makeout
Prada Sound çanta bir arzu metaforu: Merdivenlerde, hedefinde kadın kahramanımız mı yoksa onun zarif el çantası mı olduğu belli olmayan cilveli aşk kovalamacasının davetsiz misafiri.
The Battlefield
Prada Galleria hayali bir savaşın seti, de Wilde’ın çantayı ortadan ikiye bölmesini gerektiren bir çocukluk fantezisinin ürünü. Çanta çocuksu bir saplantının tiyatro dekoru haline gelirken, üreten zanaatkarlar dışında pek kimsenin görmediği olağanüstü iç detayları ortaya çıkıyor.
The Tree
Filme adını veren ağacın sihirli dallarından, özel üretim bir Prada motosikletin sürücüsü tarafından geçerken dalından koparılmaya hazır elma kırmızısı Prada Galleria’lar sarkıyor. Mizah ve zarafet içeren bir fantezi dünyası, gelenekselin dışında bir lüks duygusu veriyor.
The Laundromat
Bol miktarda şeker renkli formika doz aşımı ve Ellen Jamison’ın canlandırdığı orta yaşlı bir modelin zarif striptizi. De Wilde duyularımızı doyurmaktan çekinmiyor. Varlığıyla anlatıyı yönlendiren ve ikonik görünümünü yadsımak imkansız olan Prada Galleria ise filmin sessiz yıldızı.