Prada, “In the Heart of the Multitude” projesini sunar. Bu projede dört duvar ressamı ve iki illüstratörün işleri, İlkbahar-Yaz 2014 Kadın defilesinin duvarlarında yer alıyor.
19 Eylül 2013’te Prada, uzun süreli yaratıcı iş birliği geleneğinde yeni “In the Heart of the Multitude” (“Halkın Kalbinde”) projesini sunacak. İlkbahar-Yaz 2014 Kadın defilesinin bir parçası olarak Prada, duvar ressamı Miles “El Mac” Gregor, Mesa, Gabriel Specter, Stinkfish ve illüstratör Jeanne Detallante ve Pierre Mornet’yi Milano’daki Via Fogazzaro defile alanının duvarlarında kadınsılık, temsil, güç ve çokluk temalarında kendilerini ifade etmeye davet etti.
Konsept; Diego Rivera, David Alfaro Siqueiros ve José Clemente Orozco gibi Meksikalı duvar ressamlarının politik duvar sanatına duyulan ilgiyle birlikte, Prada Broadway Epicenter ve dünyanın başka yerlerindeki büyük ölçekli duvar enstalasyonlarının sürekli keşfinden kaynaklanıyor. New York merkezli tasarım firması ve uzun süreli kreatif iş ortağı 2x4 ile birlikte Prada, dünya çapında bir araştırma yaptı ve farklı tarzları, renk duyarlılıkları ve figüratif resme yaklaşımlarıyla tanınan bu altı genç sanatçı ve illüstratörü doğrudan defile alanında çalışmaya davet etti. Duvarlar strüktürel çeşitliliği en düzeye çıkarmak ve sanatçıların vizyonlarını gerçekleştirebilecekleri birçok düzlem sağlamak için yeniden şekillendirildi.
Prada’nın kreatif iş ortağı AMO’nun geleneksel defile düzenlemesinin ters yüz edilmesi olarak tasarladığı genel mekan konsepti, ortadaki düzensiz şekilli bir adayı çevreleyen stilize bir sokak içeriyor. Böylece, izleyiciler ortadaki podyum yerine, dış duvarları süsleyen duvar resimlerine bakan ortadaki adaya oturtuluyor. Sokak büyük blokların altında, önünde ve hatta üzerinde dolaşan modellerle dolu. Çıkıntı yapan, neredeyse dışavurumcu duvarlar, odadaki ölçek duygusunu radikal bir şekilde değiştiriyor. Podyumun zemini, şehir caddesine gönderme olarak endüstriyel kauçukla kaplı. Duvar resimleri ise etkileyici ölçeği ve canlı rengiyle çevredeki duvarların katılığına neşeli bir şatafat katıyor.
    
        Duvar ressamları Milano’daki defile alanında sprey, boya ve terebentin bulutu içinde çalışmaya koyuldular. Her biri bir duvar alanını alıp çalışmaya başladıkça genel mekan yavaş yavaş şekillendi. Belirli temaları her biri kendi tarzında yorumladıkça gri astar yerini fantastik renkli portrelere bıraktı. Çalışma ilerledikçe, tarz ve tekniklerin dinamik bir şekilde yan yana gelişi ortaya çıktı.
2x4’nin kurucusu Michael Rock, “Bu projenin büyüleyici yönü, yalnızca her sanatçıyı belirleyip onunla çalışmak değil, altı yapıtın bir araya gelerek diyalog kurmasını düşünmekti,” diyor. “Bu proje, herkesin başka bir yerde olduğu, sosyal medya aracılığıyla bağlantı kurduğu, e-postayla dosya gönderdiği ve Skype üzerinden konuştuğu yaygın kültürel duruma birçok yönden karşı geliyor. Miuccia Prada, dijital röprodüksiyonlar yerine gerçek resimlerde ısrar ederek yalnızca herkesin tek bir yerde fiziksel olarak bir arada çalışmasıyla ortaya çıkan yaratıcı enerjiyi teşvik ediyor. Bu, temelden farklı bir deneyim.”
Los Angeleslı sanatçı Miles Gregor, bilinen sokak adıyla El Mac, “Milano’da olmak ve diğer sanatçılarla birlikte resim yapmak heyecan verici. Burada çok yetenekli kişiler var,” diyor. “Elbette Milano’da dört bir yanınız etkileyici bir tasarım, moda, sanat ve kültür tarihiyle çevrili. Bu enerji büyük bir ilham kaynağı.”