Zamansız, kıymetli, ender. Eternal Gold’un çıkışını duyurmak için, zamanın ötesindeki yaratıcılığıyla öne çıkan özel kişilikler bir kampanya ile kutlanıyor. Yetenek ve başarılarıyla tanınan olağanüstü karakterler, ayrı ayrı tebrik ediliyor. Tıpkı lüks mücevher parçaları gibi bu kişiler de eşsiz ve kültüre katkıları oldukça kalıcı. Aralarında ise ödüllü Amerikan şair ve aktivist Amanda Gorman; Amerikan aktör, model ve şarkıcı-söz yazarı Maya Hawke ve Hollandalı-Koreli-Kanadalı müzisyen Somi Jeon yer alıyor.

David Sims tarafından fotoğraflanan klasik portreler, altın yaldızla işlenen yansımalarla yan yana getirilerek, modellerin kendisini mücevherlere dönüştürüyormuş gibi bir hava yaratıyor.

KATKIDA BULUNANLAR
Yetenekler: Amanda Gorman, Maya Hawke, Somi Jeon
Fotoğraflar: David Sims
Kreatif direktör: Ferdinando Verderi

Koleksiyon, neoklasik ve kalıcı parçaları temel almaktadır. Arketipler inceleniyor, betimleniyor ve tekrarlanıyor; sürekli yankı yaratan sonsuz şekillerden oluşan bir koleksiyon. Lüks mücevher şekil ve formlarını tanımlayan ve aynı zamanda ilgi ve sevginin işaretleri olan yılan bileklikler, kalp motifleri, zincir kolyeler, kurdele tasma kolyeler. Altın, odak noktasında. Gerçek anlamıyla sonsuz, bu eski malzeme zaman tanımıyor ve her zaman değer görüyor. Prada tedarik zincirlerinin şeffaflığını yansıtan bu metal, gerçek formu ve renginde kullanılıyor.

Prada’nın kendine has arketipi üçgen, her parçada görülüyor. Prada üçgeni ve elmasların kesme yüzeyleri arasındaki yakınlık ortaya koyuluyor. Üçgen; kanca klips, küpe ve sallantılı uç olarak parçalarda yerini alırken köşeleri ise zincir bağlantıları, kalp baskıları ve yılan figürlü bilekliğin kafasını şekillendiriyor. Orantılar yeniden yorumlanıyor: sallantılı uçlar büyütülüyor, zincir bağlantılar etki yaratmak için abartılıyor. Bu mücevher parçaları gücü, varlığı ve tutkuyu yansıtıyor.

Prada Eternal Gold lüks mücevher koleksiyonunun yeni yorumunda, lüks mücevhere dair kural ve gelenekler bir kez daha radikal bir dönüşüm geçirerek pırlantaya yeni bir yaklaşım getiriyor. Bu yaklaşım pırlantanın geçmişten gelen niteliklerine kucak açarken yirmi birinci yüzyıl değerlerini yansıtmaktan da geri kalmıyor. Koleksiyonda kullanılan tüm altınlar %100 geri dönüştürülmüş olmasıyla dikkat çekiyor. Bu seri, sembolik Prada mücevher parçalarını lüksün ve değerin bir başka ölümsüz sembolü olan laboratuvar üretimi pırlantaların eşsiz kesimleriyle yeniden yorumlayarak bir ilke imza atıyor.

Lüks mücevherde çığır açan bir adım olarak, söz konusu doğrulama işleminin kayıtları, Aura Consortium Blockchain platformunda görüntülenebilir olup Prada lüks mücevher müşterileri tarafından erişim sağlanarak satın alınan parçaların gerçekliği ve yolculuğu doğrulanabilir. Menşe noktası, kaynak ve üretim zincirlerinin bu radikal şeffaflığı, toplumsal değişimi yansıtmak için eskide kalan endüstri standartlarını değiştirerek lüks mücevher anlayışına modern bir farkındalık katıyor.